Sütyensizlik akımı | Sütyen giymemek neden faydalı?

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Tekrar yükselen trendler arasında yerini alan bir fenomen: sütyensizlik akımı. Kadın bedeninin ister ev içerisinde ister sokakta olsun cinselleştirildiği bir toplumda yaşıyoruz. Ama yılmadan sormaya devam ediyoruz: Neden nesnelleştirilmeye devam ediyoruz? Sosyal medya kampanyası Free The Nipple hareketine gelene kadar sütyensiz kadınlar akımını konuşuyoruz. Kadınları vücutlarını doğal bir biçimde kucaklamaya ve güçlenmiş hissetmeye teşvik eden sütyensizlik akımı kronolojik bir bakış açısı ile değerlendirildikten sonra sütyen giymemek üzerine biraz konuşmak istiyorum. Haydi başlayalım!

Sütyensizlik akımı | Sütyen giymemek neden faydalı?
Özet

Sütyensiz kadınlar yine birilerinin dilinde! 😤 Geçenlerde sütyen giymemek kanunen suç mu? diye düşündürten korkunç bir haber ile karşılaştıktan sonra bu makalenin başına oturmaya karar verdim. 

Sütyensizlik akımı

Kadınlar, uzun yıllardır sütyenlerin getirdiği fiziksel ve kültürel kısıtlamalar veya baskılara karşı protesto içerisinde olmuşlar.

🗓️Genellikle sütyen karşıtı hareketin başlangıcı olarak görülen protesto, 1968 Miss America yarışmasında yaşanan feminist bir protestodur. Protestocular sembolik olarak bir dizi kadın ürününü (bigudiler, sütyenler, dönemin kadın dergileri vb.) bir "Özgürlük Çöp Kutusu" adını verdikleri bir yere attılar.

1968 Miss America yarışmasında yaşanan feminist bir protesto görüntüleri. Kadınlar üstünde "freedom trash can" yazılı çöp kutusunun içine sütyen atıyorlar.

🗓️70'li yıllarda ise gerek sütyensiz duruşu gerekse gelinlik meselesine getirdiği ezber bozan tavır ile Bianca Jagger akıllara geliyor. Bianca Jagger, Yves Saint Laurent takımının altında çırılçıplak Mick Jagger ile dünya evine girmişti.

Bianca Jagger ve Mick Jagger'ın nikah törenlerinden bir kare

🗓️80'li yıllara gelindiğinde kadınlar plajlarda bikinilerinin üstü olmadan boy göstermekten asla çekinmiyordu. Bu durum ülkemizde turist ziyaretleri esnasında bolca tartışma yaratıyordu.

🗓️2010 yılından itibaren işler tekrar hareketlenmeye başladı. "Memelere özgürlük" diye türkçeye çevirebileceğimiz "Free the Nipple" kampanyası 2012 yılına damgasını vurdu. 2012'de film yapımcısı Lina Esco, New York sokaklarında üstsüz olarak koştuğu bir belgeselden sonra #FreeTheNipple heştegiyle belgeselden parçalar yayınladı. 

2013'te Facebook, bu videoları kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle kaldırdı. Yaşanan olayın ardından büyük bir tepki çığ gibi büyüdü. Miley Cyrus, Chelsea Handler, Rihanna (hatta instagram hesabı kapatılmıştı) gibi isimler başta olmak üzere birçok ünlü sosyal medyada kampanyaya desteklerini açıkladı.

📣
Tüm bu kampanyaların altını çizmek istediği temel şey; erkeklerin toplum içinde üstsüz dolaşabilmeleri kabul edilebilirken kadınların aynısını yapmasının ahlaksız veya erotik kabul edilmesi durumu.

Ki bu durum, kadın erkek eşitliği veya cinsiyetçilik gibi bir çok hak mücadelesine dokunmakta! Kampayanın hedefi kadınların memelerini kamusal alanlarda açmasını kültürel ve yasal olarak kabul edilebilir hale getirmek ve memeleri ayıplardan kurtarmak!

Yahu bu "kadın memesi" size yaptı?

Pandemi boyunca karantina hayatı ve evden çalışma konusunda iyi olan bir şey varsa, o da sütyen giyme zorunluluğun ortadan kalkmış olmasıdır. 😉 Sütyensiz olmaya o kadar alıştım ki, şimdi dışarı çıktığımda sütyen giymek zorunda kalmak beni eskisinden daha fazla rahatsız ediyor. Bunu sadece benim deneyimlemediğime eminim!

Hepimizin başına gelmiştir. Kapı zili çaldığında ya da erkek akrabalar geldiğinde, "😨 aman sakın meme uçlarım belli olmasın!" diye aceleyle, tedirginlikle sütyen giymeye çalışmak! Veya yeni doğum yapmış bir annenin çocuk emzirmek 🍼 istediğinde kendine kuytu köşe bir yer bulma derdi! Zaten emzirmek yeterince dertliyken bir de sokağa çıkarken kat kat şeylerle o hassaslaşmış meme uçlarını kat kat malzeme ile saklamaya çalışmak... 

Sormak istiyorum: yahu bu meme uçları size yaptı?

Meme uçları neden ayıp?

Sütyensiz gezmek önündeki engellerin ilk prensibi aslında ne fiziksel ne de estetik bir kaygı ile ilgili. Bu durum tamamen sosyal ve kültürel mesele. Üstünüzdeki kıyafetin altından belirebilen meme uçları ayıp görülüyor. Kadın memesine yüklenen iki anlam bu durumu meydana getiriyor.

  • "emzirme" organı olarak kutsallık çağrıştırması
  • "erotik" bir organ olarak mahrem kabul edilmesi

Kadın memesine atfedilen bu iki anlam memelerimizi diğerlerinin bakışlarından gizlememizi bizi salık veriyor.

Kadınlar artık, gerek konfor, gerek sağlıkla ilgili sorunlar, gerek maliyet gerek sosyal hareket veya genellikle kendini sevmek ve bedeni ile barışık olmak gibi nedenlerle sütyensiz sokak modasına ilgi ve destek sunuyor.

Sütyen giymemenin faydaları

Araştırmacılar ve doktorlar, sütyensiz dolaşmanın sağlığa bir çok faydasını ortaya koymuş.

1) Daha sağlıklı meme yapısı

Sütyensiz kızlar merak etmeyin! Sütyen takmayanların göğüsleri sarkmıyor! Kadın Doğum Uzmanı Lucky Sekhon, sütyen takmanın göğüsleri destekleyen kasları ve bağları zamanla tembelleştirip göğüs sarkmasına ve gevşekliğine yol açabileceğine dair kanıtlar olduğunu belirtiyor. Yani anlayacağınız sütyen takmak göğüslerin dik kalmasını sağlamıyor.

"Sütyensiz dolaşmak meme sarkmasına neden olur" sözü tam bir yanılgı!

2) Omuz ve boyun ağrısında azalma

İyi oturan bir sütyen bulmak zor olduğu için ve genelde memelerimizi dimdik ve asla kıpırdamayacak kadar sarması gerektiği düşünüldüğü için sütyen giyen kadınlar bazen kendilerini sıkışmış hissedebiliyorlar. Hatta bir araştırmaya göre, kadınların %70'i bedeninden çok daha küçük sütyen giyiyor.

Bu durum sütyenlerin sırt ve göğüs kaslarına kan akışını engelleyebiliyor. Dolayısıyla omuz, boyun ve sırt ağrıları yaşanıyor. Clinical Study of Pain'de yayınlanan bir araştırmaya göre, iri göğüslü kadınlar sütyensiz olarak sırt ağrısını kayde değer oranda azaltabilir.

3) Konfor ve rahatlık

Ayrıca kadınlar sütyensiz olduklarında kendilerini daha rahat ve özgür hissediyorlar. Bütün gün cildinizi kesen, sırtınızı kasan, düşen, yerinden oynayan bir iç çamaşırı ile dolaşmak takdir edersiniz ki oldukça rahatsız edici.

Aramızda iş yerinde sıkılıp tuvalete gidip sütyen askısını gevşetmiş veya kopçasını açmış kadın arkadaşlarımız kesin vardır. Kıyafetlerin altından görünüyor mu görünmüyor mu diye zihnimizi meşgul ettiği anları hiç saymıyorum bile!

4) Daha sağlıklı cilt

Özellikle yaz aylarında sütyen giyen kadınlar genellikle göğüs teri, tıkanmış gözenekler, cilt tahrişi ve vücut kokusu gibi problemler yaşarlar. Akne problemi, deri kesikleri de cabası! Sütyensiz dolaşarak bu sorunu hafifletmek mümkün!

Bu makaleler de ilginizi çekebilir; 

🔗Kadından güleryüz beklemek niye? Canım isterse gülerim!

🔗Orgazm olmak: orgazm eşitsizliğine 6 pratik çözüm!

🔗🏳️‍🌈LGBTİ+ ne demek bilmeyenler var mı?

🔗Kadın mastürbasyonu: kendi kendini tatmin etme

Yazarın notu: Sütyene Hayır Günü! 


 13 Ekim Sütyene Hayır Günü aslında kadınlar arasında farkındalık yaymak için evde sütyenlerini bırakmaya teşvik eden özel bir gün olarak ortaya 2011'de anonim olarak çıktı. Daha sonra Ekim ayının tamamına yayılan Meme Kanseri Bilinçlendirme ayı kapsamında kutlanmaya başlandı. Meme kanserinden kurtulan birçok kadının, ameliyattan sonra protezlerini tutabilmek için sürekli sütyen takmaya ihtiyaç duyduğunu biliyor muydunuz? Bu noktada kesişen ve kadın olmak için illa bir çift dik memeye ihtiyaç olmadığının altını çizmek üzere her 13 Ekim günü artık Sütyene Hayır Günü olarak kutlanıyor! 

"Sütyene hayır günü" sizin için anlamlı olsun olmasın bence her kadının vücudunda özgür olma ve onunla istediğini yapma hakkına sahip olması gerektiği konusunda hemfikiriz sanırım.

Sütyensiz, yeni nesil feministlerin kendilerini ataerkil emirlerden kurtarmak için yürüttüğü savaşı, özellikle kadın göğüslerinin şekil ve boyutlarının çeşitli olabileceği gerçeğinin altını çizerek aslında beden olumlama hareketinin bir uzantısı gibi. Böylece kadınlar nihayet göğüslerini oldukları gibi, güzel ve benzersiz olarak kabul edebilirler. Olay mutlaka sütyeninizi atmak değil, daha doğal, daha az acı verici ve daha az tek tip alternatifler aramaktır.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

Yorumlar

Bu ne terbiye kalmayan insanlar,,,ben dekadınım,anneyım,,,bi bu eksikti,,,zaten kadınlar çırıl çıplak,,,her yeri sergiler oldu,,,,edepsiz bir gençlik,,,,bi de sütyensiz olalım, ,,utanma ,ahlak sıfır ,,,,bu dunyanın geleceği çiplaklık sadece,,,,kafanız zaten bi tek buna çalışır ,,,brak da sutyen taksınlar,,,,,aaaaaa unuttum,,,MEDENYET ÇIPLAKLIK

En yeni makaleler

Hayal kırıklığı yaşamaktan korkmak (benim hikayemden notlar)

Hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum. Başarısız olmaktan korktuğum için hiçbir şey yapmıyorum. Ya da içim rahat bir şekilde hiçbir şey yaşayamıyor, andan ve hayattan keyif almak konusunda kendimi sabote etmekten vazgeçemiyorum. İnsanların bana bakış şeklini saplantı haline getiriyor ve kendim olmakta zorlanıyorum... Peki hayatın bir rekabet olduğunu kim söyledi? Her şekilde mükemmel olmak zorunda mısın? Bir adım geri atarak, özgüven kazanarak ve zihnimi tekrar düzenleyerek hayal kırıklığına uğramaktan korkma eğilimine bir son vermek mümkün. Benim hikayem şöyle…

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest