Çiftler arasında anlaşmazlık yaşanması kadar doğal bir şey yok! Tutkulu ya da sakin olunsun, bir çiftin anlaşmazlığa düşmemesi imkansız gibi bir şey… Sağlıklı bir ilişki için bu noktada önemli olan tek şey; yaşanan anlaşmazlıkları doğru yönetebilmek ve sevgililer arası kavganın soğuk savaşa veya kısır bir çatışma döngüsüne dönüşmemesine özen göstermek. Ateşi harlamak veya inatçı tavırlar sergilemek en son yapmamız gereken şeyler. Bu nedenle sık sık danıştığımız ilişki terapistleri ile hazırladığımz yeni bir makale daha hazırladık: “Sevgili ile kavga ederken söylenmemesi gerekenler”
Umarım aşağıdaki tavsiyeler bundan sonra yapıcı tartışmaları mümkün kılacaktır.
Bundan sonra tartışmalardan kaçmak veya yıpratıcı kavgalar ile birbirinizi daha çok kırmamak için aşağıdaki 7 şeyi aklınızdan çıkarmayın!
“Hep” ve “hiç” ile cümle kurmak genelleme yapıyor olduğunuzu gösterir ve genellemeler tartışma esnasında işlevsel değildir.🙅🏻♀️ Örneğin “Her zaman böylesin” veya “hiç böyle yapmıyorsun” cümleleri duygusal bir tepkiyi kışkırtmaya ve sevgilinizi savunmaya geçirmeye yeter.
Gerçekten de, " her zaman " veya " hiçbir zaman " içeren cümleler nadiren doğrudur ve yalnızca partnerinizi size yanıldığınızı kanıtlamaya zorlar.
Bunu söyleyerek, eşinize olduğu gibi sevilmediğini hissettiriyorsunuz. Onun kendini suçlu hissetmesine ya da kendini korumak için agresif olmasına neden oluyorsunuz. Eğer davranışlarında değişmesi gereken bir özelliği var ise, önce partnerinin onu cesaretlendirmesi gerekir.
Birine üzüldüğünde sakin olmasını söylemek, onun sakinleşmesine asla yardımcı olmaz… tam tersine derdi daha da büyütür! Bu cümleyi söylemek terapistler tarafından pasif agresiflik olarak değerlendirilir. Partnerinizine düşündükleri veya hissettikleri ile ilgilenmediğiniz izlenimini veriyorsunuz. Kabul edelim, kimse duygu ve düşünceleri küçümsensin istemez.
"Artık sana dayanamıyorum" Bu cümle insana “tüm varlığı ile nefret ediliyor” gibi hissettiriyor. Bu da partnerinizi sessiz kalmaya, hatta reddedilmiş hissetmeye ve size olan güvenini zamanla kaybetmeye itebilir. Tartışmadan kaçınmak ise bir çiftin sonunu başlatan şey olacaktır çünkü iletişimin zamanla kaybolmasına neden olur.
Kelimelerin anlamı vardır ve bu tür tehditler yıkıcı olabilir. Bu cümle sizi bağlayan güveni yok edebilir. Gerçekten böyle düşünmüyorsanız bu cümleyi kurmak için erken davranmamanızı öneririm. Daha sonra pişmanlık için çok geç olacaktır.
İster sevgili, ister aile ya da arkadaşlar arasında… kavga esnasında hakaret etmek asla yapıcı değildir. Belki öfkenizi ifade etmeye hizmet ederler, ama tartışma yaşadığınız kişi karşı saldırıya geçeceğinden hiçbir zaman devam eden bir sorunla ilgisi olmadığı için bir çatışmayı çözmeye yardımcı olmazlar.
Bu tipik bir duygusal manipülasyon ifadesidir. Tehdit edilmekten kimse hoşlanmaz. Belki blöf yapıyorsunuz fakat bu ifade ancak ve ancak daha derin bir çatışmaya yol açıyorsunuz. Eşinizi veya partnerinizi, onu tam olarak sevmediğiniz konusunda ikna edebilir ya da onu korkutup ilişkisine olan güvenini kaybetmesine neden olabilirsiniz.
İlişkide saygı olmadığını mı düşünmeye başladınız? Hemen içeriğimize göz atın! 🔗 İlişkide saygısızlık işaretleri | 10 ipucu
İlişkilerde tartışmalar kaçınılmazdır ve birbirimizi anlamak için iletişimi güçlendirmek önemlidir. İlişkideki sorunlarını çözmek için kavga ediyor olmanız doğal olsa da nasıl kavga edeceğinizi bilmeyip karşılıklı kırıcı olduğunuz takdirde birbirinizi tüketmeye de başlayabilirsiniz. Tartışmaların ilişkiyi güçlendirebileceği söylemi kısmen doğru olsa da bence yanlış ve eksik ifade ediliyor! Tartışmalar, sağlıklı bir şekilde ele alındığında ilişkiyi daha da derinleştirebilir, demek daha doğru.
Tartışmadan kaçınmak veya tartışma esnasında dikkatsiz ve özensiz davranmak, kavgayı daha da büyütebilir ve sağlıklı iletişimi engelleyebilir. Örneğin, bir kişi diğerini dinlemeyebilir, laf sokmalar yapabilir veya hakaretlerde bulunabilir. Bu durumda, taraflar birbirlerinin duygularını anlamak yerine daha çok incitmek üzerine odaklanabilir.
Ayrıca, toksik iletişim kurulan kavgaların sonunda ilişkide güven duygusunun azalması veya duygusal uzaklaşma riski ortaya çıkar. Eşler arasındaki karşılıklı anlayış ve desteğin zedelenmesi, duygusal olarak yara alınmasına ve güvensizlik duygularının artmasına sebep olabilir. Bu durumda birbirlerine karşı duygusal olarak kapalı hale gelme, insanları birbirinden uzaklaştırabilir ve bağlantıyı azaltabilir.
Örneğin; taraflar arasındaki çatışma artar ve sorunlu döngüler tekrarlanır hale gelebilirsiniz. Sürekli olarak birbirini yaralama veya küçümseme eğilimi, ilişkiden tatmin düzeyini düşürebilir ve partnerlerin birbirlerine olan bağlılığını zedeler, ilişkide büyük sorunlara ve hatta ayrılığa neden olabilir. Eşler arasında sürekli olarak birbirini yaralama ve incitme eğilimi, ilişkiyi ciddi şekilde etkileyebilir ve sonunda ayrılıkla sonuçlanabilir.
Siz siz olun! 🔗 Romantik ilişkilerde şiddetsiz iletişim nasıl kullanılır? öğrenin ve uygulayın!
🤩 Bu içeriği okuyanlar aşağıdaki içerikleri de mutlaka okuyor!!!!
🔗 Sevgilim beni kullanıyor mu? | Nasıl anlarım?
🔗 Birini sevip sevmediğinizi nasıl anlarsınız? Test edin!
🔗 Ne istediğini bilmeyen erkek | Nasıl davranmalı?
Yazar notu: çözüm odaklı olmakta fayda varKavga esnasında öylesine ağızdan çıkmış zararsız ifadeler gibi düşünülse de yukarıdaki maddelerin her biri ilişkinize gerçekten zarar verebilir.#BornToBeMe |
Kaleme alan Yudum , Wengood yazarı
🤩Hayatımı fiziksel ve zihinsel harekete adadım. 🖋️Yazmayı, 💭düşünmeyi, 📖okumayı ve 🔎araştırmayı çok seviyorum. 😺💕🧘♀️Kedim ve yoga matım vazgeçilmezim.
1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!
Benim aslında sorun olmayan bir sorunum var. Güler yüzlü bir insan değilim. Güler yüzlü olmak bir zorunluluk mu? Bence güler yüzlü olmamak gayet normal; yüzümü illa güldürmeyen duygularım ve fikirlerim var, o kadar! “Erkekler, güler yüzlü kadın sever”, “Kadın dediğin güler yüzlü olur.”, “Öyle asık suratlı olursan, seni beğenmezler”... Bana her şeyi yakıp yıkma isteği veren bir şey varsa o da bu tür seksist yaklaşım ve dayatmalar. Kadınlara yönelik bu dayatmalara artık tahammül edemiyorum. Bize gülümsememizi söylemeyi bırakın! Veya kahkaha atarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini söylemeyi! Kadın ve güler yüz beklemek: neden cinsiyetçi bir yaklaşım?
Finansal stres, önemli bir stres faktörü türüdür, ödemenin imkansız olduğunu bildiğiniz devasa bir faturanın bizi beklediğini bilmek üzerimize ağır bir yük bindirir. Gelir gider dengesi, bütçe planlaması, enflasyon ve ekonomik sıkıntılar derken, ruh sağlığımız doğrudan etkileniyor ve hayatımızın her alanı bu stres türünden etkileniyor. Bilimsel çalışmalar bunu "finansal stres" veya "finansal kaygı" olarak tanımlıyor. Bugün bu konuyu konuşalım çünkü meslektaşlarınız, arkadaşlarınız, aileniz veya herhangi biri ile bunu konuşmanız önemli. Unutmayın söylenmeyen her şey bizi içten içe kemirir...
Yaşlandıkça, çocukluk travmalarının bizi hâlâ nasıl etkilediğini ve bazen başa çıkılması gerçekten zor olduğunu daha fazla keşfediyorum. Çocukken yaşanan bu travmalar, genellikle göz ardı edilmiş veya küçümsenmiş olsa da, yetişkin hayatımda büyük bir yer tutuyor. Çocukluğumuzun bizi tamamen nasıl şekillendirdiğini görmek şaşırtıcı bir durum. Bu etkileri daha iyi anlamak ve yönetmek için bu yazıyı mutlaka okuyun!
Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!
Sabah yataktan kalktığımızda, zihnimiz yapılacaklar listesi ile dolu olsa da bedenimiz ihtiyacı olan uykudan yeni kalkıyor. Güne başlamadan önce hareket etmek, bedeni uyandırmak ve gün içerisindeki koşuşturmaya hazırlamak için aslında çok değerli. Bunun fizyolojik ve biyolojik bir çok açıklamasını yapmak mümkün. Aslı, bu yazıda bu pratiğin ne kadar değerli olduğunu açıklıyor.
Aromantizm, kişinin romantik çekim hissetmediği, romantik ilişkilere ilgi duymadığı bir yönelimi ifade eder. Bu makalede, aromantizm nedir, bu yönelime sahip bireyler nasıl bir yaşam sürdürürler ve kendinizi bu spektrumda buluyorsanız nasıl başa çıkabilirsiniz gibi konuları ele alacağız. Aynı zamanda, aromantizmi daha iyi anlamak için uzman görüşleri, kişisel deneyimler ve çeşitli kültürlerdeki yeri üzerinde duracağız.
Birçok kişi, günümüzün yoğun ve stresli hayatında kişisel mutluluğu ve mental sağlığı korumanın yollarını arıyor. Bu yolculukta, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete, fobi ve obsesif kompülsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmek için etkileri kanıtlanmış bir tedavi yöntemi ve psikolojik yaklaşım tipidir. Özetle duygu ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları keşfederken bize nasıl daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceğimizi gösterir.
Youtube kanalımıza 💜 abone olmayı, 🔔 bildirim zilini açmayı, 👍videoları beğenmeyi, veee ✍🏻 bize yorumlardan ulaşabileceğini unutma!
Spotify hesabımızı takip ediyor musun?
