Aşırı hassas kişiliği avantaja çevirmek!

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

"Ama neden hala ağlıyorsun?". Bu cümleyi sürekli duyuyorum, ve kendimi suçlu hissetmeme neden oluyor! Çünkü bu kadar hassas olmanın normal olmadığını düşünmemi sağlıyor. Aşırı duyarlı olduğumuzda, gözyaşları işlev görme şeklimizin bir parçasıdır. Çünkü güçlü yaşadığımız duyguları boşaltmamıza yardımcı olurlar. Bu, içinde bulunduğunuz duruma göre utanç verici olabilir ama aksine bunu bir zayıflık olarak görmemelisiniz! Kendinizi olduğunuz gibi tanıyıp kabul edip duygusallığınızı doğru şekilde kanalize edersek, aşırı duyarlılık bir güç haline bile gelebilir. Aşırı duyarlılığınızı güce nasıl dönüştüreceğinizi bu yazının devamında konuşuyor olacağım.

Aşırı hassas kişiliği avantaja çevirmek!

Aşırı duyarlı kişiliğe sahip insanlar psikolojide şöyle tanımlanır: fiziksel, duygusal veya sosyal uyaranlara karşı artan veya daha derin bir merkezi sinir sistemi duyarlılığına olmak. Bazıları buna duyusal işlem duyarlılığı da der. Hassas insanlar bazen olumsuz bir şekilde tanımlansa da, bu hem güçlü yönleri hem de zorlukları beraberinde getiren bir kişilik özelliğidir.

Aşırı duyarlılık ile başa çıkmak için 8 ipucu

1. Kendini tanımak

Kendine dönmek kolay değil. İçimizde gömülü, keşfetmekten korkabileceğimiz şeyler var. Yine de kendimi kabul edip anlayabilmek için bunun gerekli bir çalışma olduğunu farkındayım. Çünkü evet, kendimizi tanımayı öğrenerek çok güçlü bir duygunun nedenlerini daha kolay çözmeyi öğreniyoruz. 

Kendinizi dinlemek, aşırı duyarlılığınızı güce dönüştürmenin en iyi yoludur çünkü kendimizi ne kadar çok anlarsak, duyarlılığımıza o kadar çok uyum sağlayabiliriz.


Kişi aşırı duyarlı olduğunu fark etmedikçe, bundan muzdarip olma eğiliminde olacaktır.

Psikanalist ve yazar 
Saverio Tomasella

2. Özgüven üzerine çalışmak

Genellikle aşırı duyarlılıklarını tespit eden kişiler kendilerine güvenmezler. Onlara sürekli ay ne duygusalsın, ay ne hassassın denildiği için yıllarca, kendilerinde bir sorun olduğunu düşünme eğilimleri vardır. Aşırı duyarlılığımızı güçlü bir şeye dönüştürmemize yardımcı olacak olan şey, özfarkındalık kadar özsaygı ve özgüven. Duygularım sayesinde tamamen canlı hissetmekten daha güzel bir şey olmadığını düşünüyorum, siz ne düşünüyorsunuz? Yaşıyorum, bundan ötesi var mı? Bu yüzden kişiliğimizin bu yönü ile barışık olmak için kendimizi kabul etme üzerinde çalışmalıyız. Özgüven kazanmak, farklılıklarınızı gururla sergilemek anlamına gelir!

👉 Özgüven artıracak 5 basit ve etkili ipucu

3.Duygularınızı onaylamak

Ben küçükken yetişkinlerin ağlayamayacağını sanırdım. Çok geçmeden yanıldığımı anladım! Çalışmaya başladığımdan beri sık sık, durduk yere ağlıyorum. Ağlamak da, duygusallık gibi, bir zayıflık olarak değerlendiriliyor. Burada durun, gözyaşı da duygular da oldukça sağlıklıdır. Duygularınızı dışa vurmak tamamen sağlıklıdır. 

Duygularınızı saklamayın, dile getirin! Yakın çevremizle bunu yapmak daha kolay ancak, tanımadığımız veya empati duygusu gelişmemiş insanların yanında da bunu yapmaktan korkmamıza gerek yok! Eğer duygularımızı ifade etmekten başkalarının yanında çekinirsek asıl işte o zaman duyguyla bağlantılı krizleri yaşamak için kendimizi soyutlamak durumunda kalırız.

❤️ Kendimizi savunmayı ve başkalarına aşırı duyarlı olmanın "okay" olduğunu söylemeyi öğreniyoruz, eğer bu durumdan rahatsızlarsa vay onların haline! Duygusal olmak suç değil! 

👉 Temel duygular | Duygu ve duygu çeşitleri

4. Meditasyon 

Özellikle farkındalık meditasyonu, aşırı duyarlı olduğunuzda gerçek bir destek kaynağı. Duygularımız doğrudan düşüncelerimizle bağlantılıdır. Ancak meditasyon yaptığımızda kendimizi düşüncelerin bombardımanından soyutlama egzersizi yaparız. Meditasyon yaparak, bir nevi özümüze geri döner ve olaylara uzaktan bakma şansı buluruz. Kendimizi bunaltmadan, meditasyon sayesinde duygu ve düşüncelerin akışını uzaktan izlemeyi öğrenmek aşırı duyarlı bir insanın günlük hayatını kolaylaştırır. 

Meditasyon aynı zamanda, bir gevşeme tekniği. Endişelerinizi ve vücudunuzda birikmiş gerginliği atmanıza yardımcı oluyor. Hassas insanlar, günlük hayatta karşılaştıkları pek çok durumdan olağandan fazla etkilenebilir, çünkü empatik ve duygusal yapıları özdeşlik kurmalarını sağlar. Günün sonunda kendine ayıracağın bir 20 dakika meditasyon ile gün içerisinde biriken duygu yoğunluğundan arınmak mümkün

👉 Meditasyon 101 | Meditasyon nasıl yapılır?

5. Sanat terapisi

Aşırı duyarlı kişiliğe sahip insanlar için bir başka duygu düzenleme şekli. Duygularla daha barışık yaşamaya olanak sağlayan bir aktivite bulmak. Yaratıcılık, öfke veya üzüntü gibi şiddetli duygular karşısında konsantre olmanızı ve uzaktan bakabilmenizi sağlar. En çok sevdiğiniz sanat alanını seçmek size kalmış. Ben duyarlılığımı fotoğrafla ifade etmeyi başardım. Başkaları için mandala boyamak, seramik kursuna gitmek, yazma terapisi, origami, el işi vb. gibi meditatif aktiviteler daha çekici olabilir.

Duyarlılığınızı bir güç, hatta bir sanat eseri haline getirmek için kendi sanatsal ifade araçlarınızı bulmalısınız!

👉Yazı yazmak sizi nasıl iyileştirir? Yazma terapisi faydaları

6. Spor yapmak

Aşırı duyarlı bir birey olarak duygularımız o kadar baskındır ki, bedenimizle iletişimimiz kopuk olabilir. Spor ve düzenli hareket hem toksinleri atmak hem de duyguları düzenlemek için birebir! Sportif çabayla salınan endorfin, serotonin ve dopamin, duyguların sakinleşmesini sağlar. Bizi rahatlatan bu iyi olma hissi sadece kısa vadeli değildir, aynı zamanda uzun vadede de pozitif sonuçları olacaktır.

7. Dinlenmeye zaman ayırmak

Aşırı duyarlı olduğumuzda, çok güçlü duygularımızla kendimizi tüketiriz. Bu yüzden daha fazla dinlenmeye ihtiyacımız vardır ve bunu ihmal etmemeliyiz. En az 8 saatlik iyi bir gece uykusu almak, kendinizi yeniden şarj etmenizi sağlar. Kendi adıma, genel olarak, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaya çalışıyorum. Özellikle kahve veya alkol gibi tüm uyarıcı ürünlerden kaçınırım. Bu uyarıcı maddeleri bulunduran ürünlerin öfke ve tahammülsüzlük duygularını tetiklediği bilinen bir gerçek. Kendimdeki değişimi gördükten sonra artık çok daha dengeli bir tüketim alışkanlığım var.  

Mutlu olmak için aşırı duyarlıyım! 

Mutluluk aşırı duyarlılığımıza bağlı değildir. Öte yandan, yaşam şeklimiz mutlu olma şeklimizi de etkiler. Kendinize aşırı duyarlılığın bir zayıflık değil kişilik özelliği olduğunu hatırlatın! Hassas kişilik özelliklerinizi güce dönüştürmeniz önemlidir. Duygularını göstermek zayıflık değildir, aksine, bir güçtür! Birçok sanatçı da aşırı duygusal insanlardır. Hisleri ile iletişimleri yüksek olan bu insanlar kendini ifade etme ihtiyacı duymuş ve bize hayal gücü ile birleşmiş tonlarca eser bırakmışlardır. 

👩🏻‍⚕️Yalnız kalarak olayları algılama şeklinizi değiştirmek zordur. Bu nedenle bir ruh sağlığı uzmanının desteğini almaktan tereddüt etmemelisiniz. 


🧠
“Kendini tanı” dedi Sokrates!
Aşırı duyarlılığınızı güce dönüştürmenin anahtarı, duygularınızı anlamak ve kendinizi dinlemektir.

❤️‍🔥 Bu içeriği okuyanlar bunları da mutlaka okuyor❤️‍🔥 

🔗 Toksik insan ne demek? Toksik insan özellikleri neler?

🔗 INFP kişilik özellikleri | SWOT analizi, ilişki, meslek...

🔗 Narsistlerin zayıf yönleri | Top 10

Yazar: bu uzun bir yol

Aşırı duyarlılığınızın farkına varmak ilk adımdır. Onu kabul etmek, onunla yaşamak ve onu bir güç haline getirmek bazen biraz zaman alabilir. Bu aşırı duyarlılık günlük yaşamınızı zorlaştırıyorsa, birlikte cevaplar ve çözümler bulmak için bir psikologla sohbet etmekten çekinmeyin.

🔗Ücretsiz psikolojik destek almanın yolları!

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

En yeni makaleler

Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu nedir? Ne yapmalı?

Hepimiz zaman zaman kaygı hissederiz, fakat genellikle belirtiler hızlıca kaybolur ve sorun yaratmaz. Kaygı belirtileri sürekli ve ciddi bir şekilde devam ettiğinde ise kişi yaşam kalitesinde düşüş hissederek şikayet etmeye başlar. Baskın bir şekilde hissedilen anksiyete, sürekli devam ettiğinde işe gitme, okula gitme, arkadaşlarla görüşme veya günlük yaşantıdaki görevleri yerine getirmek zorlaşır. Bu durum normal bir kaygı olmayabilir. İşte bu noktada devreye "anksiyete (kaygı) bozukluğu" girer. Anksiyete halinin bir hastalığa dönüştüğü bu durum ile ilgili bilmeniz gereken her şey bu yazıda!

Ruh sağlığımıza hak ettiği özeni gösteriyor muyuz?

1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!

Kadından güler yüz beklemek niye? Canım isterse gülerim!

Benim aslında sorun olmayan bir sorunum var. Güler yüzlü bir insan değilim. Güler yüzlü olmak bir zorunluluk mu? Bence güler yüzlü olmamak gayet normal; yüzümü illa güldürmeyen duygularım ve fikirlerim var, o kadar! “Erkekler, güler yüzlü kadın sever”, “Kadın dediğin güler yüzlü olur.”, “Öyle asık suratlı olursan, seni beğenmezler”... Bana her şeyi yakıp yıkma isteği veren bir şey varsa o da bu tür seksist yaklaşım ve dayatmalar. Kadınlara yönelik bu dayatmalara artık tahammül edemiyorum. Bize gülümsememizi söylemeyi bırakın! Veya kahkaha atarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini söylemeyi! Kadın ve güler yüz beklemek: neden cinsiyetçi bir yaklaşım?

Finansal Stres: Ekonomik kriz ve psikolojik stres seviyemiz

Finansal stres, önemli bir stres faktörü türüdür, ödemenin imkansız olduğunu bildiğiniz devasa bir faturanın bizi beklediğini bilmek üzerimize ağır bir yük bindirir. Gelir gider dengesi, bütçe planlaması, enflasyon ve ekonomik sıkıntılar derken, ruh sağlığımız doğrudan etkileniyor ve hayatımızın her alanı bu stres türünden etkileniyor. Bilimsel çalışmalar bunu "finansal stres" veya "finansal kaygı" olarak tanımlıyor. Bugün bu konuyu konuşalım çünkü meslektaşlarınız, arkadaşlarınız, aileniz veya herhangi biri ile bunu konuşmanız önemli. Unutmayın söylenmeyen her şey bizi içten içe kemirir...

Çocukluk Travmaları Yetişkinlikte Bizi Nasıl Etkiler?

Yaşlandıkça, çocukluk travmalarının bizi hâlâ nasıl etkilediğini ve bazen başa çıkılması gerçekten zor olduğunu daha fazla keşfediyorum. Çocukken yaşanan bu travmalar, genellikle göz ardı edilmiş veya küçümsenmiş olsa da, yetişkin hayatımda büyük bir yer tutuyor. Çocukluğumuzun bizi tamamen nasıl şekillendirdiğini görmek şaşırtıcı bir durum. Bu etkileri daha iyi anlamak ve yönetmek için bu yazıyı mutlaka okuyun!

En ilham verici motivasyon sözleri! 20 mükemmel söz!

Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest