Hangimiz aşk acısı çekerken efkarlı müzik dinlemedik? Moraliniz bozuk, yanınızda peçeteler, önünüzde bir kutu dondurma/ veya bir kadeh, ve fonda Sezen Aksu'dan bir melankolik aşk şarkısı. İnsan kendini iyi hissetmediğinde olumsuz duygularını ifade etme amacıyla efkarlı parçalar dinler. Hüzünlü müzik bu durumu atlatmamıza ve dolayısıyla daha iyi olmamıza yardımcı olur. Berlin Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bir araştırma bu duruma bilimsel bir açıklama getirmiş. Efkarlı şarkı dinlemek neden iyi hissettiriyor, açıklıyoruz!
Almanya, Berlin Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, “hüzünlü müzik dinlemenin olumsuz duygu ve ruh halinin düzenlenmesi ve teselli gibi yararlı duygusal etkilere yol açabileceğini" ortaya koydular. Bu tür faydalı duygusal etkiler, günlük yaşamda, neden arada bir efkarlı müzik açtığımızın başlıca motivasyonlarını oluşturuyor. Yani aslında tıpkı ağlamak gibi, efkarlı şarkılar da olumsuz duyguları boşaltmamıza olanak sağlıyor.
Müzik ve beyin ilişkisi üzerine çalışan araştırmacılar Liila Taruffi ve Stefan Koelsch, efkarlı parçaları ne sıklıkla dinlediklerini ve o sırada nasıl hissettiklerini anlamak için dünya çapında 722 kişiyle çevrimiçi bir anket yaptı. Anket, müziğin uyandırdığı hüznün ödüllendirici yönlerini sorgulamak üzere hazırlanmış.
Katımlcıların kaydettiklerine göre, hüzünlü müzik dinlemek insana 4 farklı etkide bulunuyor;
Araştırmanın sonucuna göre;
Hüzünlü müzik nostalji, huzur, hassasiyet, aşkınlık ve merak gibi karmaşık ve "kısmen olumlu" duyguların bir karışımını harekete geçirir ve müzikle uyandırılan hüzün, yalnızca estetik, soyut bir ödül olarak değerlendirilemediği gibi, aynı zamanda teselli sağlamanın yanı sıra olumsuz ruh hallerini ve duyguları düzenleyerek esenlikte de rol oynayabilir.
Gerçekten de müzik, ruh halimizi doğrudan etkiler öyle değil mi? İster atarlı, ister mutlu, ister nostaljik, ister hüzünlü müzik dinleyelim, dinlediğimiz müzik o anki ruh halimizi yansıtır ve bu bir nevi duyguları düzenleme şeklidir. 🤔
Bunlar da ilgini çekebilir;
🔗Ayrılık sonrası yapılmaması gereken 5 şey!
Efkar duygusu hüzünlü müzikle yoğunlaşsa da, başka bir şeye geçmemize ve duyguları düzenlemeye yardımcı olur. Şarkının her zaman bir başı ve bir sonu vardır, tıpkı duygularımız gibi. İyileşme süreci başladığında, yas evresinde takılıp kalmak istemiyorsanız, müziğin türünün de değişmesi gerektiğini unutmayın. Yani Sezen Aksu'dan Ajda Pekkan'a geçiş eğer fazlasıyla uzadıysa bir problem var demektir. 😅
Melodi tarafından uyarılan nöronlarımız, doğal bir antidepresan olan serotonin gibi birçok hormon üretir. Hüzünlü müzik, empati duygusuyla beraber hayal gücünüzü ve aynı zamanda duygusallığınızı da serbest bırakmanıza izin verir. Kendimizi müzisyenin yerine koyarak daha kolay göreceleşiriz ve yalnızlık hissi kaybolur.
Üzüldüğümüzde birçok soruyla zihnimize işkence edebiliriz. Vücudumuz özellikle müziğe tepki verir. Yumuşak bir ses ve rahatlatıcı bir ritim dinlersek stres ve gerginlik uçup gider. Müzik dinlediğinizde bedeninizde ve zihninizde belirli bir uyum doğar.
Müzik terapisinin depresyona karşı da savaşabileceğini unutmayın; çünkü müzik terapisi deşarj olmamızı ve rahatlamamızı sağlar.
Kişinin kendini üzgün hissetmekten mutlu olduğu trajedi paradoksu, özellikle hüzünlü müzik dinlerken ortaya çıkar. Müzik ve so-sözleri ile kendimizi özdeşleştirirken aslında bir derin düşünme ve duygularını dinleme pratiği de yapmış oluruz. Acı veya kedere neden oluyorsa, hatalarımızdan ders çıkarmamızı ve dolayısıyla hayatımızın belirli dönemlerinde hayatımızda yeni bir sayfa açmamızı sağlar.
Müzik gerçekten de kişinin acısını ve duygularını dışa vurmak için iyi bir yol olabilir. Diğer şeylerin yanı sıra ruh halini iyileştirecek, kaygıyı azaltacak, ağrıyı dindirecek, özgüveni güçlendirecek veya uykuyu iyileştirecektir 😊. Ağlamak için, içindekileri dışarı dökmek için tekrar tekrar müzik dinlemekten çekinme, iyi hissettiriyor. Ben deli miyim niye acımı bir de efkarlı müzikle dağlıyorum deme, duygularını boşaltmak sana her ne şekilde olursa olsun iyi gelecek!
Haydi o zaman, ahh İstanbuuuullll, İstanbul olalıııı... 🎷
Yazar: ağlamak sağlıklı bir eylemdir…Eğer kendinizi üzgün veya depresif hissediyorsanız, en sevdiğiniz müziği döngüde dinlemekten çekinmeyin ve kendinizi bırakın. Refah etkisi garanti. Ve bu yeterli değilse, bu rahatsızlığın nedenlerini birlikte belirlemek için bir psikologa başvurmaktan çekinmeyin!#BornToBeMe |
Kaynak
Taruffi L, Koelsch S (2014) The Paradox of Music-Evoked Sadness: An Online Survey. PLoS ONE 9(10): e110490. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0110490
Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı
🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.
1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!
Benim aslında sorun olmayan bir sorunum var. Güler yüzlü bir insan değilim. Güler yüzlü olmak bir zorunluluk mu? Bence güler yüzlü olmamak gayet normal; yüzümü illa güldürmeyen duygularım ve fikirlerim var, o kadar! “Erkekler, güler yüzlü kadın sever”, “Kadın dediğin güler yüzlü olur.”, “Öyle asık suratlı olursan, seni beğenmezler”... Bana her şeyi yakıp yıkma isteği veren bir şey varsa o da bu tür seksist yaklaşım ve dayatmalar. Kadınlara yönelik bu dayatmalara artık tahammül edemiyorum. Bize gülümsememizi söylemeyi bırakın! Veya kahkaha atarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini söylemeyi! Kadın ve güler yüz beklemek: neden cinsiyetçi bir yaklaşım?
Finansal stres, önemli bir stres faktörü türüdür, ödemenin imkansız olduğunu bildiğiniz devasa bir faturanın bizi beklediğini bilmek üzerimize ağır bir yük bindirir. Gelir gider dengesi, bütçe planlaması, enflasyon ve ekonomik sıkıntılar derken, ruh sağlığımız doğrudan etkileniyor ve hayatımızın her alanı bu stres türünden etkileniyor. Bilimsel çalışmalar bunu "finansal stres" veya "finansal kaygı" olarak tanımlıyor. Bugün bu konuyu konuşalım çünkü meslektaşlarınız, arkadaşlarınız, aileniz veya herhangi biri ile bunu konuşmanız önemli. Unutmayın söylenmeyen her şey bizi içten içe kemirir...
Yaşlandıkça, çocukluk travmalarının bizi hâlâ nasıl etkilediğini ve bazen başa çıkılması gerçekten zor olduğunu daha fazla keşfediyorum. Çocukken yaşanan bu travmalar, genellikle göz ardı edilmiş veya küçümsenmiş olsa da, yetişkin hayatımda büyük bir yer tutuyor. Çocukluğumuzun bizi tamamen nasıl şekillendirdiğini görmek şaşırtıcı bir durum. Bu etkileri daha iyi anlamak ve yönetmek için bu yazıyı mutlaka okuyun!
Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!
Sabah yataktan kalktığımızda, zihnimiz yapılacaklar listesi ile dolu olsa da bedenimiz ihtiyacı olan uykudan yeni kalkıyor. Güne başlamadan önce hareket etmek, bedeni uyandırmak ve gün içerisindeki koşuşturmaya hazırlamak için aslında çok değerli. Bunun fizyolojik ve biyolojik bir çok açıklamasını yapmak mümkün. Aslı, bu yazıda bu pratiğin ne kadar değerli olduğunu açıklıyor.
Aromantizm, kişinin romantik çekim hissetmediği, romantik ilişkilere ilgi duymadığı bir yönelimi ifade eder. Bu makalede, aromantizm nedir, bu yönelime sahip bireyler nasıl bir yaşam sürdürürler ve kendinizi bu spektrumda buluyorsanız nasıl başa çıkabilirsiniz gibi konuları ele alacağız. Aynı zamanda, aromantizmi daha iyi anlamak için uzman görüşleri, kişisel deneyimler ve çeşitli kültürlerdeki yeri üzerinde duracağız.
Birçok kişi, günümüzün yoğun ve stresli hayatında kişisel mutluluğu ve mental sağlığı korumanın yollarını arıyor. Bu yolculukta, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete, fobi ve obsesif kompülsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmek için etkileri kanıtlanmış bir tedavi yöntemi ve psikolojik yaklaşım tipidir. Özetle duygu ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları keşfederken bize nasıl daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceğimizi gösterir.
Youtube kanalımıza 💜 abone olmayı, 🔔 bildirim zilini açmayı, 👍videoları beğenmeyi, veee ✍🏻 bize yorumlardan ulaşabileceğini unutma!
Spotify hesabımızı takip ediyor musun?
