Psk. Esra Orçunlu: "Korku çağında çocuk yetiştirmek"

tarihinde Esra Orçunlu Psikolog ve Aile Danışmanı tarafından güncellendi

Tüm korku ve kaygıları gelişim dönemleri ile açıklamak hem olanaksız hem de yetersizdir. Korkunun aslında her yerde olduğunu söylemek çok da abartılı olmaz. Bu kadar korkunun yaşandığı bir ortamda en korkusuz sayılabilecek çocuk bile zaman içinde korkular ve kaygılar geliştirmeye başlar. Korku çağında anne babalar çocuk gelişimine dair neler bilmeli? Psikolog ve Aile danışmanı Esra Orçunlu'nun kaleminden.

Psk. Esra Orçunlu: "Korku çağında çocuk yetiştirmek"

Korku, çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte başlar, çünkü her yaş döneminde olduğu gibi bebeklik döneminde de insanın en temel isteği hayatta kalmak ve varlığını sürdürmektir. Bu nedenle, her yaş döneminde, çocuğun bedensel, zihinsel ve duygusal gelişimine bağlı olarak ‘ tipik ‘ sayılabilecek korkuları oluşur. Bu korkuların ortaya çıkması aslında sevinilecek bir durumdur, çünkü yaş dönemine özgü korkular çocuğun farkındalığının da yaşına uygun bir şekilde geliştiğini göstermektedir. 

Korkuların içerikleri yaş dönemleriyle keskin bir şekilde sınırlanamaz, geçişler son derece normaldir. Çocuklar genellikle onlara korkmaları öğretilen yangın, trafik, yabancılar gibi gerçek konulardan değil de ‘gerçekdışı’ konular karşısında korkuya kapılırlar. Her duyguyu anlamak gibi bu korkuları tanımak ve anlamak da anne-baba açısından önemli olmalıdır, çünkü çocuk o korkuyu yaşadığı sırada yanında büyük ihtimalle onlar bulunacaktır.

Psikolog Esra Orçunlu

Korkuyu anlamak

Tüm korkuların en temel korkudan ortaya çıktığını  söylemek bu konuyu anlamada doğru bir başlangıç olacaktır. 

İlk korkumuz bebeklik döneminde kendi çaresizliğimizi, yetersizliğimizi ve güçsüzlüğümüzü deneyimlediğimiz zaman ortaya çıkar. Bebek tümüyle içine doğduğu ortamın insafına kalmıştır; çevredekiler onun ihtiyaçlarını anlamadıklarında ya da onları gidermekte geç kaldıklarında bebek huzursuz olur ve öfke hissetmeye başlar. Çevresine derdini anlatabileceği tek lisan ağlamak, bağırmak, kendini kasmak, mutlu olduğunda ise gülmektir. 

Tam da bu noktada , çocuğa bakan kişinin hayal gücünü kullanması gerekir. Acaba çocuk ne anlatmaya çalışmaktadır? Bebek, kendiyle ilgili sıkıntıları ham, işlenmemiş bir şekilde anneye aktarmaktadır. Annenin bu malzemeyi, "dönüştürmesi" gerekir. Bu noktada annenin hayal kurma ve empati becerisi büyük önem kazanır. 

Anne, bebeğin kendisine ham bir şekilde ilettiği malzemeyi işlemelidir. Bunun için örneğin bebeğin ağzından , bebek gibi konuşarak bebeği yatıştırmaya çalışır. "beklemek istememiş mi benim bebeğim? Hemen mi istemiş mamasını? Annesi onu bekletmiş mi ? Mamayı  görünce sevinmiş mi?"

Anne de gergin olunca

Bebeğin içinde hissettiği kuvvetli duygular, anne tarafından yumuşatılamadığında bebek hem kendi duygularından hem de onu yatıştıramayan annesinden çekinmeye başlar. Hepimize mutlaka tanıdık gelecek bir şekilde anne her zaman bu duyguları ve paniği yatıştırmaya hazır değildir. Kimi zaman kendisi gergin olabilir, kimi zaman ne yapsa işe yaramaz, çocuk yatıştırmadıkça sinirlenebilir. 

👉Bu durumlar arada sırada değil de sık sık yaşandığında çocuk giderek korku dolu olmaya başlar.

Topluma özgü korkular

Bazı korkular belli toplumlara özgüdür. Bunların bir kısmı batıl inanışlar olarak nitelenebilir bir kısmı ise o toplumun içinde yaşadığı şartlarla ilgilidir. Örneğin nazar değmesi, merdiven altından geçmek bizim toplumumuzda sıklıkla rastlanan korkulardır. Moğolistan ‘da erkek bebek ölümlerinin çok yüksek olduğu bilindiği için erkek çocukların saçları üç yaşına kadar kesilmez ve kötü ruhların onları kız zannedip zarar vermeyeceklerine inanılır. Çocuk da o topluma özgü bu korkuları zaman içinde içselleştirmeye başlar.

👉Korku ya da modern haliyle kaygı, günümüzde birçok sorunun temelinde yatan, yarattığı etkiler giderek artan ve çeşitlenen bir olgudur. İnsan olarak kusursuz olmadığımızı, yetersizliklerimiz, sınırlarımız olduğunu, ölümlü olduğumuzu, kendimizi hiçbir zaman yüzde yüz güvende hissedemeyeceğimizi kabul etmedikçe de yaşamla ilgili kaygılarımızın azalması zordur. 


Psikolog Esra Orçunlu 📌Dijital çağda çocuk yetiştirmek ile ilgili yazısını okudunuz mu? 


Yetişkinler kendileri çeşitli kaygılar içinde boğuşurken çocuklarını nasıl yatıştırabilirler?

1) Korkunun da normal bir duygu olduğunu anlamalı

Korku, normal hatta kimi zaman gerekli duygudur. Bu nedenle amaç, korku duygusunun hiç yaşanmaması değildir; amaç korku duygusunu kabul etmek ve bu duyguyu tanımayı öğrenmektir. Korkudan sürekli kaçınılmadığı zaman, korkuyla baş etmenin yöntemleri de, korkuya rağmen hayata devam etmenin yolları da bulunacaktır.

2) ‘’Mükemmel ‘’ anne ve baba olma fikrinden vazgeçmeli

‘’Mükemmel ‘’ anne ve baba olma fikrinden vazgeçmek, bu konuda atılabilecek çok önemli bir adımdır. Anne- babanın özellikle de panik halinde bir çocuğa yaklaşırken çok akılcı ve kitabı bir performans sergilemek yerine sıcak ve destek olmaya niyetli bir tutum sergilemeleri birçok derdin devası olacaktır.

3) Israrlı uyarılar, çocuğu kaygılara boğmamalı

Çocuğun zihnine hiç aklına gelmeyen kaygıları sokmaya da gerek yoktur. Onu korumak ve tehlikelerin farkına varmasını sağlamak için tabii ki ara ara uyarılarda bulunmak gerekir. Ancak bu uyarıları sürekli tekrarlamak ve listeyi uzatmak çocukların dış dünyaya karşı giderek artan bir şüphe oluşturmalarına neden olur. ‘’ Dondurma yeme, boğazın ağrır. Kaydıraktan kayma, düşersin. Bu adamın tipini beğenmedim, yürü eve gidiyoruz. Terledin, hemen sırtına havlu koyayım. Sandalyeye çıkma, ben vereyim sana. Bardağı taşıyamazsın, düşürür elini kesersin.’’

4) Anne ve baba kendi korkularından bahsederken dikkat etmeli

Çocuğun yanında anne- babaların kendi korkularından sık sık bahsetmeleri dikkat edilmesi gereken bir başka konudur. Anne- babanın korkularından bahsetmek yerine örnek olmak adına kendi korkularının üzerine gitme konusunda çocuğa model olmaları daha yeğlenir bir yaklaşımdır.

5) Çocuğun yaşam koşulları değişirse, bu konuda konuşulmalı

Çocuğun yaşam koşulları değiştiğinde, anne- baba, çocuğun yaşı ne olursa olsun bu konuyu çocukla mutlaka konuşmalıdırlar. Bu geçişin anne- babada yarattığı duygular çocuğun anlayabileceği şekilde kendisine iletilmelidir; anne- baba, kendilerinin de bu duruma üzüldüklerini /endişelendiklerini çocukla paylaşmalıdırlar. Bu geçiş nedeniyle yaşamının nasıl etkileneceğini ve yeni yaşam düzeninin nasıl olacağını bilmek onu rahatlatacaktır.

6) Anne-babaya saçma gelen korkular olabilir

Çocuğunuzun korkusu anne-babaya saçma geliyor olabilir. Ancak onu mantık yoluyla bu korkunun saçmalığına inandırmak kazananı olmayan bir mücadeleye dönüşecektir. Özellikle de bu korku sosyal konularla ilgiliyse. Onu başkalarının önüne itip ‘’ Bari bir merhaba de! Bak arkadaşsız kalırsın, kimse seninle oynamak istemez. Evde bülbülsün ama! ‘’ tarzı yaklaşımlar çocuğun daha da içine kapanmasına neden olur. Onu olduğu haliyle kabul etmek ve kendiliğinden attığı minik adımları desteklemek çocuk açısından da anne-baba açısından da daha rahatlatıcı olacaktır.

7) Çocuğun nasıl yatıştırılması gerektiğini bilmeli

Çocukların yatıştırılması belki de korkuların oluşmasını önlemekte ya da çocukların kendi korkularıyla başa çıkmaları için en önemli etkendir. Bu nedenle bir an önce çocuğun nasıl yatıştığını keşfetmek gerekir. Kucağınıza alıp sessizce salladığınızda mı, suyu açtığınızda mı, kulağına fısıldadığınızda mı, komik surat yaptığınızda mı?  kapsanan çocuk büyüdükçe kendi kendini yatıştırmayı öğrenir. Korkusuz yaşamak olanaksızdır, bunu biliyoruz.

👉Korku hissedildiğinde kişinin kendisini yatıştırması mümkündür. Hayatta ayağını yere sağlam basması için çocuğa öğretilebilecek belki de en önemli beceri, kendini yatıştırabilmektir.

👉Çocuklarda korku ve kaygı davranışları ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak için aşağıdaki video'yu izleyebilirsiniz.


Kaleme alan Esra Orçunlu Psikolog ve Aile Danışmanı

👩🏻İşini severek yapan bir psikolog. 🧠Uzmanlık alanı: çocuk, ergen ve aile psikolojisi. 🌟2009 yılından beri bir çok okul, kreş ve danışmanlık merkezinde çocukların gelişimini takip etmiş ve aile danışmanlığı vermiş olan Esra Hanım, 2016'dan beri kendi ofisinde çocuk, ergen ve ailelerle çalışıyo...

En yeni makaleler

Ruh sağlığımıza hak ettiği özeni gösteriyor muyuz?

1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!

Kadından güler yüz beklemek niye? Canım isterse gülerim!

Benim aslında sorun olmayan bir sorunum var. Güler yüzlü bir insan değilim. Güler yüzlü olmak bir zorunluluk mu? Bence güler yüzlü olmamak gayet normal; yüzümü illa güldürmeyen duygularım ve fikirlerim var, o kadar! “Erkekler, güler yüzlü kadın sever”, “Kadın dediğin güler yüzlü olur.”, “Öyle asık suratlı olursan, seni beğenmezler”... Bana her şeyi yakıp yıkma isteği veren bir şey varsa o da bu tür seksist yaklaşım ve dayatmalar. Kadınlara yönelik bu dayatmalara artık tahammül edemiyorum. Bize gülümsememizi söylemeyi bırakın! Veya kahkaha atarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini söylemeyi! Kadın ve güler yüz beklemek: neden cinsiyetçi bir yaklaşım?

Finansal Stres: Ekonomik kriz ve psikolojik stres seviyemiz

Finansal stres, önemli bir stres faktörü türüdür, ödemenin imkansız olduğunu bildiğiniz devasa bir faturanın bizi beklediğini bilmek üzerimize ağır bir yük bindirir. Gelir gider dengesi, bütçe planlaması, enflasyon ve ekonomik sıkıntılar derken, ruh sağlığımız doğrudan etkileniyor ve hayatımızın her alanı bu stres türünden etkileniyor. Bilimsel çalışmalar bunu "finansal stres" veya "finansal kaygı" olarak tanımlıyor. Bugün bu konuyu konuşalım çünkü meslektaşlarınız, arkadaşlarınız, aileniz veya herhangi biri ile bunu konuşmanız önemli. Unutmayın söylenmeyen her şey bizi içten içe kemirir...

Çocukluk Travmaları Yetişkinlikte Bizi Nasıl Etkiler?

Yaşlandıkça, çocukluk travmalarının bizi hâlâ nasıl etkilediğini ve bazen başa çıkılması gerçekten zor olduğunu daha fazla keşfediyorum. Çocukken yaşanan bu travmalar, genellikle göz ardı edilmiş veya küçümsenmiş olsa da, yetişkin hayatımda büyük bir yer tutuyor. Çocukluğumuzun bizi tamamen nasıl şekillendirdiğini görmek şaşırtıcı bir durum. Bu etkileri daha iyi anlamak ve yönetmek için bu yazıyı mutlaka okuyun!

En ilham verici motivasyon sözleri! 20 mükemmel söz!

Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!

Bilişsel Davranışçı Terapi | Duyguları kontrol etmeyi öğren!

Birçok kişi, günümüzün yoğun ve stresli hayatında kişisel mutluluğu ve mental sağlığı korumanın yollarını arıyor. Bu yolculukta, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete, fobi ve obsesif kompülsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmek için etkileri kanıtlanmış bir tedavi yöntemi ve psikolojik yaklaşım tipidir. Özetle duygu ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları keşfederken bize nasıl daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceğimizi gösterir.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest